Arefe günü aslen Hicrî zilhicce ayının 9. günüdür ve bugün Kurban bayramından önceki, terviye gününden sonraki gündür. Ancak zamanla Ramazan bayramından önceki gün için de kullanılmaya başlandı.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem arefe gününde en ziyâde şöyle derlerdi:
“La ilahe illellahü vahdehü la şerike leh, Lehül mülkü ve lehül hamdü biyedihil hâyrû vehüve alâ külli şey’in kadîr.”
“Allah’tan başka ilâh yoktur, yalnız O vardır ve hiçbir şerîki yoktur. Mülk O’nundur ve hamd de O’na mahsustur. Bütün hayırlar O’nun elindedir ve O her şeye kâdirdir.” (Mahmud Sami Ramazanoğlu, Dualar ve Zikirler, Erkam Yayınları)
“Ramazan ve Kurban Bayramı gecelerini, sevabını Allah’tan umarak ihya edenin kalbi (bütün kalplerin öldüğü günde) ölmeyecektir.” (İbn Mâce, Sıyam, 68)
Kurban bayramının arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakitte, yalnız başına veya cemaatle kılınan farz namazların arkasından birer defâ:
اَللّٰهُ اَكْبَرُ اَللّٰهُ اَكْبَرُ لۤا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ وَاللّٰهُ اَكْبَرُ اَللّٰهُ اَكْبَرُ وَلِلّٰهِ الْحَمْدُ
“Allahu ekber Allahu ekber. Lâ ilâhe İllâllahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillâhil hamd.” diyerek tekbîr getirmek, erkek-kadın, imam-cemaat, mukîm-misâfir her Müslümana vâciptir. Buna teşrîk tekbîrleri denir. (Muvatta, Hac, 205)
“Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah her şeyden yücedir. Allah her şeyden yücedir, hamd sadece O’na mahsustur” anlamına gelir.