Çanakkale Harbi’nde Binbaşı Lütfi Bey:
“Yetiş yâ Muhammed! Kitâb’ın elden gidiyor!” diye feryâd ediyordu.
Rus işgalinin yaşandığı zor günlerde Şâir İbrahim Cûdî Bey:
“Kalk ey Âlemlerin Efendisi! Kıyâmet kopmaktadır!..” diye feryâd ediyordu.
Bugün de bir yangın yerini andıran İslâm âlemi, o zor günleri hatırlatan çalkantılı bir dönemden geçiyor. Hâmîsiz kalan ümmet-i Muhammed, âdeta zâlim Ashâb-ı Uhdûdʼun diri diri ateş çukurlarına attığı mazlum muvahhidler gibi, ateş çemberlerine sıkışmış durumda.
Vicdanlarımızı muhasebe edelim:
–Bilhassa Suriye’de yaşanan cinayetler karşısında bizler ümmet için ne kadar feryat hâlindeyiz?
–Arş’a yükselen mazlum kardeşlerimizin feryatlarına ne kadar ses ve gönül verebiliyoruz?
–Onlar için ne kadar kalbî ve fiilî duâlar edebiliyoruz?